Anadolu'da bir hoşgörü mucizesi
En önemli medeniyetlerin beşiği olan Anadoluda kaynaşan kültürlerin, insanlığa
çok önemli katkıları olmuştur. Eski Hitit, Yunan ve Roma mimari kalıntılarından Mimar Sinanin görkemli yapıtlarına kadar, bu zengin kültür mozaiğimizin anıtları zamana meydan okumaktadır.
Hoşgörü ve sevgi anlayışımız tarih boyunca bunca değişik kültürler olarak bir arada
barış içinde yaşamayı başarmış olmamızdan kaynaklanmaktadır.
Bu barışcılığın, sevginin ve hoşgörünün doruğu yine topraklarımızda ilk ve en
kalıcı ifadesini bulmuştur: bütün dünyayı çok etkilemiş ve Anadoluda
ışık görmüş olan en önemli eserdir. Elbette Incilden söz ediyoruz.
İncil iyi haber, müjde demektir. Bu iyi haberin özü Tanrı SEVGİdir diyor. (Incilden: 1 Yuhanna 4 : 8, 16)
O, sınırsız iyiliği, hoşgörüsü ve sabrı (Incilden: Romalılar 2 : 4) nedeniyle, Tanrı ile insanlar arasında bir sevgi ilişkisini sağlayan kendi Sözünü bir insan bedeninde göndermiştir: Hz. Isadan söz ediyoruz.
Incil, Mesih Isanın yeryüzündeyken söylediği lütuf sözlerini ve sergilediği Tanrısal sevgiyi aktarmaktadır. Ayrıca Incil, Mesih Isanın Tanrının katına yükseldikten
sonra kendisine inananların yüreğinde bu sevgiyi nasıl döktüğünü anlatan haberdir. Bu sevgi destanı özellikle Anadolu sahnesinde odaklanıyor. Izmir, Efes, Antakya, Tarsus, Konya, Antalya gibi isimler, Incil mesajının örüldüğü yerlerdir.
Tanrının kutsadığı bu topraklarda yetişen büyük alimlerimizden Mevlana kim
olursan ol, yine de bana gel sözüyle ana felsefesini, adeta Incilin ruhundan ve
Incilin miraslarından esinlenerek söylemiştir.
Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar!
BANA GELİN, BEN SİZE RAHAT VERİRİM
(Mesih Isa: Incilden: Matta 11 : 28)
Kültür: bir toplumun bilgileri, inançları, sanatı, örf ve
adetlerinin ortak değerleri ile oluştuğu
kadar bir toprağın tanık olduğu medeniyetlerin birikimiyle yoğruluyorsa Incil,
kültürümüzün en önemli baş yapıtların-
dandır.
Yukarıdaki ayetler, Ali Beyin yazısından küçülterek alınmıştır.
|
Genelde İncilin Batıdan getirildiği düşünülüyor. Ne var ki, Orta Doğuda
bağışlanan bu semavi kitap Hıristiyanların mirası değil, hiç bir din, dil,
milliyet veya kültür ayrımı gözetmeksizin,
İncili ilk gören bu topraklarda yaşayan
bizler ile beraber bütün herkesin mirasıdır! Bunu iyi anlayan ıV. Sultan Mehmet
1666da baş çevirmeni Ali Beye, bütün Kitabı Mukadesi (Tevrat, Zebur ve Incil)
Türkçeye tercüme ettirerek kanıtladı.
Nitekim İncilin gerçekliğini benimseyenler, Islâm kültüründe de Ehli
Kitap olarak övgüyle anılmaktadır.
Çünkü İncil din aracılığının ötesinde insanları, sonsuz ve karşılıksız sevgiyle seven Âlemlerin Rabbine doğrudan
doğruya dönmelerine davet ediyor.
Isa Mesih inancı ne batıya ait, ne de
doğuya ait bir inançtır:
Size şunu söyleyeyim, doğudan ve
batıdan birçok insan gelecek, Göklerin Egemenliğinde (Cennette) Hz. Ibrahim,
Hz. İshak ve Hz. Yakupla birlikte oturacaklar. (Incilden: Matta 8 : 11)
Işte milletler ve kültürlerin üstünde olan bu ümit bugün için de en büyük ihtiyacımızdır.
İncilin bu sevgi ve hoşgörü çağrısı, ilk önce bizlere seslenmektedir. Nitekim Incil ve Mesih inancı ilk önce topraklarımızda yayılmıştır. Geniş kültür mozaiğimizin önemli bir parçası olan Mesih inancının
ilk ve en önemli tarihsel gelişmeleri yine Anadoluda cereyan etmiştir.
İncil sizin de mirasınızdır!
Sizleri, değişmeden zamana meydan okuyan ve diğer bir anıtımız olan İncili öğrenmeye davet ediyoruz. Bunun için kuponu doldurup adresimize gönderirseniz, size bir armağan olarak bir İncil (üçretsiz) nüshasını göndereceğiz.