KutsalKitap.nl

Algemeen
Home
Colofon

Türkçe
Incil online
Arama moturu
Araştırmalar
Kitaplar
Tanıklık

Nederlands
Turkse bijbel
Artikelen
Vragen

Links
Incil.nl
KutsalKitap.org
Islama Cevap
Hristiyan.net
Incil.com

Website
Zoeken / Ara


Kuran'ın Kutsal Kitap hakkında tanıklığı

Bu noktada, karışıklıktan kaçınmak için başlamadan önce birkaç noktaya değinmek isteriz. Herkes bilir ki, ne Yahudiler ne de Hıristiyanlar Kuran’ı Tanrı Sözü olarak kabul etmezler. Neden? Çünkü Kutsal Kitap ve Kuran arasında çok büyük farklar mevcuttur. Kutsal Kitab’a göre: “Peygamberlerin ruhları peygamberlerin denetimi altındadır. Çünkü Tanrı, karışıklık değil, esenlik Tanrısı’dır.” (1 Korintoslulara 14: 32 – 33). Bu ayet, gerçeği arayan tüm saygın Müslümanlar için çok anlamlıdır. Bu ayetin anlamı şudur: Tanrı tarafından önce gönderilen peygamberlerle daha sonra gelen gerçek peygamberler birbirleriyle uyuşmalıdır. Tanrı ve Tanrı’nın Sözü değişmez. Tanrı, gönderdiği bir peygamberle söylediklerini, gönderdiği diğer peygamberlerin sözleriyle yalanlamaz. Çünkü, Tanrı karışıklık değil, esenlik Tanrısı’dır. Bu çok önemli bir prensiptir. Buna karşın, Kuran’ın Tanrı Sözü vahiy olduğuna inanan Müslümanlar için, şimdi Tanrı’nın Sözünün değiştirilip değiştirilemeyeceği konusunda Kuran’ın tanıklığına bakalım. Bu sözlerin ne demek istediğini okuyarak kolayca an’ayabiliriz.

“Allâh’ın kelimelerini değiştirebilecek kimse yoktur.” (En’âm 6: 34)

“Rabb’inin sözü hem doğrulukça hem de adâletçe tamamlanmıştır. O’nun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur. O, işitendir, bilendir.” (En’âm 6: 115)

“Allah’ın kelimeleri değişmez.” (Yûnus 10: 64)

“Bizim kanunumuzda bir değişiklik bulamazsin.” (İsrâ 17: 77-78)

“Rabb’inin Kitâbı’ndan sana vahyedileni oku; O’nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur.” (Kehf 18: 27)

“Allâh’ın kanununda bir değişme bulamazsin; Allâh’ın kanununda bir sapma bulamazsın.” (Fâtır 35: 43)

Daha önce gördüğümüz gibi, Tevrat, Zebur ve İncil’e göre Allah’ın Sözü değiştirilimez. Kuran da bu fikre tamamen katılmaktadır. Kuran’da İncil’in değiştirildiğini berlirten hiçbir ayet yoktur! Gerçi Yahudiler Tevrat’ı sözlü olarak tahrif etmekle (yani, Tevrat ayetlerini yanlış yorumlamak ya da yanlış aktarmakla) suçlanıyor, (Nisâ 4: 46, Mâide 5: 41) ama Tevrat metninin asla değişmediği ve değiştirilemeyeceği açıkça belirtilmiştir:

“Gerçekten Tevrat’ı biz indirdik, onda yol gösterme ve nûr vardır… Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse işte kafirler onlardır!” (Mâide 5: 44) (Dikkat! Kuran ‘vardı’ değil, ‘vardır’ diyor; yani Tevrat’ın hâlâ nûr ve hidayet kaynağı olduğunu açıkça kabul ediyor.)

Kuran’a göre müminlerin Tevrat, Zebur ve İncil’e inanması şarttır:

“’Allah’a bize indirilene, İbrâhim’e, İsmâil’e, İshâk’a Yakub’a ve torunlar(ın)a indirilene, Mûsâ ve Îsâ’ya verilene ve (diğer) peygamberlere Rabb’leri tarafından verilene inanırız; onlar arasında bir ayırım yapmayız, biz Allâh’a teslîm olanlarız.’…deyin.” (Bakara 2: 136)

“De ki: ‘Allâh’a, bize indirilene, İbrâhim’e, İsmâil’e, İshâk’a, Yâkub’a ve torunlara indirilene; Mûsâ’ya Îsâ’ya ve peygamberlere Rab’leri tarafından verilene inandık; onlar arasında bir ayırım yapmayız, biz O’na teslîm olanlarız.’ (Âl-i İmrân 3: 84)

Kuran, daha önce gelen Tevrat ve İncil’i geçersiz kılmak değil, tasdîk etmek için indirildiğini defalarca belirtiyor:

“Bu Kur’ân, Allâh’tan başkası tarafından aydurulacak bir şey değildir. (Bu), ancak kendinden önceki (ilâhî kitâb)ların doğrulaması ve o (ezelî) Kitab’ın açıklamasıdır. Onda aslâ şüphe yoktur. Âlemlerin Rabb’i tarafından indirilmiştir.” (Yûnus 10: 37)

“Kitâb’dan sana vahyettiğimiz, kendinden öncekini doğrulayan gerçektir. Allâh kulların(ın her hâlini) haber alandır, görendir.” (Fâtır 35: 31)

“Ondan önce de önder ve rahmet olarak Mûsâ’nın Kitâb’ı var. Bu da (kendinden öncekileri) doğrulayan, (açık) birArabça ile (gönderilmiş) bir Kitâbdır. Zulmedenleri uyarmak ve güzel davrananlara müjde olmak için (gönderilmiştir).” Ahkaf 46: 12)

İncil ile Tevrat’ın aslı Muhammed’in zamanında kaybolmamıştı. Bunu şu ayetlerden anlıyoruz: “Eğer sen, sana indirdiğimizden kuşkuda isen, senden önce Kitâb okuyanlara sor… Ve sakın Allâh’ın âyetlerini yalanlayanlardan olma, yoksa ziyâna uğrayanlardan olursun.” (Yûnus 10: 94-95)

“De ki: ‘Doğru iseniz,Tevrat’ı getirip okuyun.’” (Âl-i İmrân 3: 93)

Bu Kuran ayetlerinden de anlaşılıyor ki, Tevrat ve İncil Muhammed’in zamanında bozulmamış durumdaydı. Aksi halde, Allah Muhammed’e “Bir şüphen varsa, senden önce kitap okuyanlara sor” demezdi. Muhammed’in tahrif edilmiş bir kitaba müracaat etmesinde ne mâna olurdu?

Tevrat, Zebur ve İncil’in aslı Allah’ın Sözü değil miydi? şimdi, Kuran’da Allah’ın Sözü hakkında ne yazıldığına bakalım:

“Allâh’ın kelimelerini değiştirebilecek kimse yoktur.” (En’âm 6: 34)

“Allâh’ın kelimeleri değişmez.” (Yûnus 10: 64)

Kuran’a göre Muhammed önceki kitapları tasdik etmek ve korumak için gönderildi: “Sana da kendinden önceki Kitab’ları doğrulayıcı ve onları kollayıp koruyucu olarak bu Kitab’ı gerçekle indirdik.” (Maide 5 : 48) Fakat eğer Tevrat ve İncil değiştirilmişse, Muhammed bunları koruyamamış demektir.

şimdi, sevgili okuyucu, şu iki sonuçtan birini seçmek durumundasın: Ya, 1) Allah’ın Sözü (Tevrat, Zebur ve İncil) hakkındaki Kuran ayetleri yanlıştır.

Ya da , 2) Tevrat, Zebur ve İncil gerçekten değişmemiştir ve böylece her Müslüman onların tüm hükümlerini kabul etmek zorundadır. Kuran’ı önyargısız okuyan herkes bu ikinci seçeneği tercih eder.





info@KutsalKitap.nl
Copyright ©   KutsalKitap.nl   All right reserved